Donkey vote, yani eşek oyunu duydunuz mu? Veya hustings, pork barreling. Birçok Avustralyalı bu terimler üzerine pek düşünmüyor. Ancak İngilizceyi sonradan öğrenen göçmenler için siyasi terimler öğrenmeleri gereken ikinci bir dil gibi.
DEMOKRASİ SOSİSİ
Federal seçimlerin yaklaştığı bu dönemde önce demokrasi sosisiyle başlayalım. Demokrasi sosisi, “sausage sizzle” olarak da bilinen ve seçmenin seçim günü oy sandığında alabileceği sosisli sandviç.
Ama La Trobe Üniversitesi’nden Profesör Judith Brett’e sorarsanız, durum bundan ibaret değil.
Sosyal medyada bir grup gencin seçim günü oy vermeden önce kahvaltı için nereden sosis alabileceklerini tartışırken demokrasi sosisi teriminin ortaya çıktığını ve oradan bir anda yayıldığını söylüyor.
EŞEK OYU
Bir de donkey vote, eşek oyu terimi var. Genel kanının aksine, boş oy veya geçersiz oy değil, son derece geçerli resmi bir oy. Griffith Üniversitesi’nden Doçent Paul Williams anlatıyor.
READ MORE
2022 Bütçesine kim ne dedi?
“Eşek oyu geçerli bir oy” diyen uzman, eşeklerin aptal hayvanlar olarak bilindiğini söylüyor. Bazılarının sandığa gidip oy pusulasını aldığında “Siyasette ne olduğunu bilmiyorum, ilgim de yok, en çabuk ve basit şeyi yapıp çıkacağım” dediğini söylüyor.
Genelde en basit ve çabuk şey, oy pusulasındaki listenin tepesinden başlayıp partiye veya adaya bakmadan kutucukları birden başlayarak sırayla numaralamak.
HUNG PARLIAMENT
Bir de “hung parliament” terimi var. Kabaca asılmış meclis diye çevirebiliriz. Mahkemede kullanılan “hung jury” teriminden geliyor. Jürinin dava hakkında karar verememesi anlamına geliyor. “Hung Parliament”sa hiçbir partinin hükümeti kuracak sandalye sayısına ulaşamadığı anlamına geliyor. Bu durumda hükümeti kurabilmek için bağımsız vekillerin veya bir başka partinin desteğine ihtiyaç duyuluyor.
HUSTINGS
Scott Morrison ve Anthony Albanese’nin “on the hustings” terimini kullandığını duymuş olabilirsiniz. Hustings İngiltere’den gelen bir terim ve “on the hustings” seçim kampanyasında olmak anlamına geliyor.
INCUMBENT ve INCUMBENCY
Seçim döneminde çok duyduğumuz “incumbent” kelimesi, görevde olan anlamına geliyor. Doçent Paul Williams siyasette görevde olmak yani incumbent olmanın bazı avantajları olduğunun düşünüldüğünü söylüyor. Sonuçta görevi zaten yerine getiren biri ile henüz denenmemiş biri arasındaki fark bu. Mevcut Liberal Ulusalcılar hükümeti görevi yürütmekte.
Avustralya’da hükümetlerin pek sık değişmediğini söyleyen Doçent Williams, genel kanının işi yapan kişinin tecrübe üstünlüğünün avantaj olarak görüldüğünü söylüyor. Avustralya siyasetinde bir kere bir pozisyonu kazandığınızda, yerinizi kaybedip başkasının gelmesinin çok nadir olduğunu, hükümetin değişmesi için önemli nedenler gerektiğini söylüyor. Bu yüzden de incumbency, yani görevde olmak önemli. Özellikle COVID pandemisi döneminde görevde olmanın avantaja dönüştüğünü, pandemi döneminde yapılan eyalet ve bölge seçimlerinde görevde olan hükümetlerin genelde kolayca kazandığını belirtiyor. Avustralyalıların pandemiyi yönetme tecrübesi olan hükümetleri değiştirmek istemediğini söylüyor.
Avustralya Ulusal Sözlük Merkezi’nin Başkanı Amanda Laugesen, seçim döneminde kullanılan kelimelerin yaşadığımız bölgeden etkilendiğini söylüyor.
Avustralya’ya özgü “below the line” “above the line, yani çizgi üstü ve çizgi altı terimleri olduğunu, bir de yaşadığımız döneme özgü, covid pandemisi ve sonuçları hakkında kullanılan terimler olduğunu söylüyor. Özellikle Avustralya’yı etkileyen pandeminin ekonomik sonuçları, güvenlik kaygıları, sınır önlemleri ve diğer birçok konunun terminolojiyi etkilediğini söylüyor.
ÇİZGİ ÜSTÜ ve ÇİZGİ ALTI
Çizgi üstü veya çizgi altının ne anlama geldiğini merak ediyorsanız, oy pusulasında senato için çizgi üst veya çizgi altında oy verme hakkınız var.
Çizgi üstü oy vermek, en az altı kutucuğu işaretlemeniz gerekiyor. Oyunuz önce ilk tercihiniz olan partinin adaylarına ve sonra da sıralamanıza göre diğer partilerin adaylarına gider.
Çizgi altındaysa en az 12 kutucuğu işaretlemeniz gerekiyor. Bu da özel olarak oyunuzun hangi adaya gittiğini seçebileceğiniz anlamına geliyor.
aday öncelik sırasını siz belirleyeceksiniz.
HORTUMU KİM TUTUYOR
Dr Laugese nbir de son dönemde halk arasında kullanılan bir terimi takip ettiklerini söylüyor. “Hortumu ben tutmuyorum.” Bu terim 2019 orman yangınlarında Hawaii’de tatilde yakalanan Başbakan Scott Morrison’a dayanıyor.
Geri döndüğünde yangınları söndürmek için hortumu kendisinin tutmadığını söylemesinin, doğrudan yangınların söndürülmesine kendisinin katılmadığı anlamına geldiğini, sonra da bu cümlenin Morrison’a karşım kullanıldığını söylüyor. O zamandan beri de hem orman yangınları için hem de her tür olayda, başbakanın sorumluluğun kendisinde olmadığını ve başkasında olduğunu söylediği her olayda kullanılmaya başlandığını söylüyor.
MANÇURYALI ADAY
Son dönemde yine kullanılan Mançuryalı aday terimi de var.
Siyasetin iki kutbundan da bu terimi kullananlar olduğunu belirten Laugese, önce koalisyonun İşçi Partisi’ni Çin’e daha yakın olmakla suçlaması için kullanıldığını ve bunun karşı tarafı eleştirmek için kullanıldığını söylüyor. Terimin vatana ihanet teması taşıdığını ve bu açıdan bakınca son derece sert bir eleştiri olarak görülebileceğini söylüyor.
PORK BARRELING
Macquarei Sözlüğüne göre siyasi destek için devlete ait parayı gerekenden farklı bir şekilde kullanmak anlamına geliyor. Örnek vermek gerektirse, bir siyasetçi Sydney’de bir seçim bölgesinde yaşayanlara, seçilmesi durumunda bölgeye yeni yol yapacağını söylerse bu “pork barreling” oluyor.
ABD’den gelen pork barreling terimi, 19’uncu yüzyılda fıçılarda depolanan domuz etinin zengin kesim tarafından çok tüketildiği dönemden geliyor.
Özetlemek gerekirse, “eğer beni desteklerseniz ben de sizi desteklerim” anlamına geliyor.