Sürekli artan eğitim fiyatları yüzünden çok sayıda dede ve nine torunlarının eğitimine katkıda bulunuyor. Hesaplara göre 2018’de doğan bir bebeğin anaokulundan onikinci sınıfa kadar özel okul masrafı yarım milyon dolara yakın.
Büyük şehirlerde bu rakam daha bile fazla.
Ancak ortalama hayat süresinin de sürekli artıyor olması emeklilik birikimlerini harcama konusunda insanları daha dikkatli olmaya itmeli.
Edstart eğitim araştırma şirketinin son anketine göre özel okula giden çocukların ailelerinin yalnızca yarısı bunu maaşlarından karşılayabiliyor.
Özel emeklilik şirketi Qsuper’den üye deneyiminden sorumlu müdür Jason Murray, Avustralya İstatistik Büresu verilerine göre 2010’la 2016 arasında eğitim maliyetinin yüzde 44 artığını söyledi. Bu yüzden daha çok sayıda kişinin torunlarının eğitimine katkıda bulunmasının şaşırtıcı olmadığını söylüyor.
Jason Murray, “25 ve 34 yaş arasındaki üyelerimiz arasında yüzde 37’sinin çocuklarının eğitim masrafı konusunda endişeli olduğunu gördük. 35 ila 44 yaş grubunda, endişeli olanların oranı daha da artıp yüzde 44’e çıkıyor. Burada kesinlikle bir stres kaynağı var. Bu, genç aileler arasında son derece büyük bir sorun ve bu yüzden büyükanne ve büyükbabaların yardım etmek istemesine şaşırmamalı," diye konuştu.
Edstart eğitim araştırma şirketinin son anketine göre özel okula giden çocukların ailelerinin yalnızca yarısı bunu maaşlarından karşılayabiliyor.
BT Financial Group’un maliye yeteneği ve yardım bölümünün başında olan Bryan Ashenden, ikinci dünya savaşı sonrası jenerasyonun torunlarının eğitimine para harcamayı terecih ettiğini söylüyor. Öteki türlü, para zaten torunlara kalacak ancak dede ve ninelerin kalan paranın nasıl harcandığı konusunda bir yaptırımı olamayacak.
“Vasiyetinizde para veya mülk bırakırsanız çeşitli riskleri var. Biri mahkemeye gidip itiraz eder ve kazanırsa paranın istemediğiniz birine gitme riski var. Ayrıca paranın istediğiniz gibi harcanmama riski de mevcut. Vergi sıkıntısı da gözönüne alınmalı. Günün sonunda, tahmin edilenden daha az para ve mülk miras bırakılabiliyor.”
Ashenden torunların eğitim masraflarının birikimlerden veya özel emeklilik fonundan karşılanabileceğini söylüyor. Esas soru ne kadar vermek istediğiniz.
Ayrıca devletin hediye kuralının getirdiği sınırlar da var.
Ashenden: Eğer devletin yaştan dolayı bağladığı maaşı alıyorsanız, bazı hediye kuralları var. BU, torunlara para veremezsiniz anlamına gelmiyor ancak kesin limitler var. Bu yılda $10,000 veya 5 yıllık dönemde en fazla $30,000. Daha fazla verirseniz, farkı sizin varlığınız olarak değerlendirilip aldığınız maaş ona göre belirleniyor.
Geçenlerde özel emeklilik firması REST tarafından yayınlanan bir ankete göre Avustralyalı emeklilerin üçte birinin torunlarının eğitim masraflarına katkıda bulunmayı düşünüyor.
Jason Murray , superanuation birikiminin emeklilik döneminde rahatınız için olduğunu hatırlatıyor.
"Yatırım bonusu ve sigorta bonusu gibi çeşitli finansal ürünlerin farklı vergi hesapları var ve bunlarında sizin içi farklı sonuçları olabilir. Eğitim yardımı uzun bir süreç. Ayrıca sağlık ve yaşam ihtiyaçlarınızı dahil edersek, bu şekilde uzun dönemli bir sorumluluk altına girmeniz sorun yaratabilir. Ayrıca bonolara yatırım yapacaksanız, uzun dönemde kim onları yönetecek," diyor Murray.
Melbourne’dan sosyal görevli Anu Krishnan, her dede ve ninenin torunlarının eğitim masrafını karşılayamayacağını söyledi.
Ancak bazıları yinede torunlarının geleceği için sınırlarını zorluyor.
Anu Krishnan, "Göçmen topluluklar arasında özel okulların ayrıcalıklı olduğu izlenimi var. Çocuklarının uzun dönemli ilişkiler ve network kurmasını istiyorlar. Bunun da sadece özel okullar üzerinden olabileceği düşüncesi var. Bu yüzden çocukları özel okullarda burs kazanmaları umuduyla büyük para harcayarak hazırlık kursuna yolluyorlar. Bir ebeveyn bana, büyükanne ve büyük babanın torunlarının hazırlık kursu masrafını karşıladığını söyledi. Uzun dönemde, burslu okuması durumunda, hazırlık kursu daha ucuza geliyor,” dedi.
Avustralya’da 65 yaş üstü insanların yüzde yirmisi İngilizce konuşmayan topluluklardan geliyor. Çoğunun da parası çocukları tarafından yönetiliyor.
Çocukları ve torunlarıyla yaşayanların eğitim masrafını karşılamak için teşvik edilebileceği belirtiliyor. Bu da ekonomik çıkarlarına uygun olmayabiliyor.
Krishnan, yaşlıların maddi birikimleri hakkında fikir sahibi olmalarını tavsiye ediyor. Bu birikimi kaybetme riskine karşı da uyarıyor.
Avustralya’da 65 yaş üstü insanların yüzde yirmisi İngilizce konuşmayan topluluklardan geliyor. Çoğunun da parası çocukları tarafından yönetiliyor.
Krishnan, "Bir anda kendilerini iki veya üç toruna bakarken bulabiliyorlar. Kendi düşüncelerine göre günün sonunda çocukları onlara bakmakla yükümlü. Torunlara destek olmak isteyebilirler, ve hatta kendilerini zorunda hissedebilirler. Ancak kendi geleceklerini riske atıyorlar. Ayrıca kullanılıyor olabilirler,” diye uyardı.
Avustralya’da yaşlılara karşı en sık görülen baskı biçimi maddi baskı. Krishnan, Hint toplumuyla olan deneyimine göre, yaşlıların bu konuda bilgi sahibi olmayabileceklerini söylüyor.
Krishnan çocuklarınıza uzun dönemli sözler vermeden kendi toplumunuzun avukatlık merkeziyle görüşmenizi tavsiye ediyor.
Krishnan: Çocuklarıyla gayet dürüstçe konuşmalılar. Bazı soruları sormak konusunda çekinmemeliler. Mesela, ‘Benim her ay $1,000 ödememi istiyorsun ancak bu ne kadar sürecek’ gibi sorular sormak normal. Bu para, dört yıl içinde birikimden giden 50, 60 bin dolar demek. Bunun sonuçları hakkında bilinçli olmaları lazım.
Bryan Ashenden, ne yaparsanız yapın, torununuzun eğitim masraflarını karşılamadan önce ailenizin diğer fertlerine danışmanızı tavsiye ediyor.
Ashenden: Başkalarına yardım etmek son derece güzel birşey. Ancak büyükanne ve büyükbaba olarak, başkalarında da bazı beklentiler yaratıp yaratmadığınızı bilmeniz gerekiyor. Verdiğiniz bir sözün ne sonuçlar doğuracağını detaylıca değerlendirmeniz şart.