ÖNE ÇIKANLAR
- Uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesi çoğu zaman kendisini tehdit eden güçlere bağlı. Bu yüzden de BM Güvenlik Konseyi'nin acil bir şekilde reform edilmesi konusu bir çıkmazda. Gelecekte reform için bir anlaşma imzalansa da reformun uygulanabilmesi günümüzdeki sistemden yararlananların desteğini gerektiriyor.
- Ekim 1945'te Birleşmiş Milletler sözleşmesi yürürlüğe girdi. 1946'da Avustralyalı Norman Makin, BM Güvenlik Konseyi'nin ilk başkanı oldu.
- Birleşmiş Milletler’in baştaki başarısı Güvenlik Konseyi’nin daimî beş üyesinin sorumluluk almasının eseri olduğunu belirten uzmanlar ancak artık bu daimî üyelerin reformun önünde en büyük engel olduğunu söylüyor. Beş daimî üye ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Britanya.
Daimî beş üyeye verilen ek yetkiler, örgütün başarılı bir şekilde kurulmasını sağlarken sonraki dönemdeki başarısızlıklarının da önemli bir nedeni oldu.
Güvenlik Konseyi'nin on beş üyesinden sadece daimî beşine veto yetkisi veriliyor ve bu da onların çıkarlarına uygun olmadığını düşündükleri herhangi bir kararı iptal etmelerine izin veriyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi, Çin'in Güney Çin Denizi'nde uluslararası hukuku ihlal etmesi ve ABD'nin uluslararası hukuk ve kararların devam eden ihlallerine rağmen İsrail'e askeri yardıma devam etmesi, BM'nin üzerine kurulduğu değerlere en ciddi tehdidin, daimî üyelerden geldiğini gösteriyor.
Avustralya Birleşmiş Milletler Derneği Başkanı Dr. Donnell Davis, kanun koyucuların kanunları çiğneyenlerden daha iyi olmasının kritik önemde olduğunu söylüyor.
Bu yıl, Birleşmiş Milletler'in acizliği yeniden gözler önüne serildi. İsrail'in en büyük müttefiki ve silah tedarikçisi olan ABD'nin, Filistin Devleti'nin oylanmasını öneren bir Güvenlik Konseyi kararını reddetmek için veto gücünü kullandı.
Oxfam'ın İnsanlığı Veto Etmek başlıklı raporuna göre, daimî beşli, ve özellikle Rusya ve ABD, çatışmaları uzatmak için veto yetkilerini kullanıyor. Ve bunları özellikle Ukrayna, Suriye ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları ile ilgili kararlarda kullanıyor.
Güvenlik Konseyi'nden bir karar geçse veya Uluslararası Mahkemeler tarafından bir karar verilse bile, uluslararası hukukun bağlayıcı olmaması yüzünden, üye devletler herhangi bir yasal sonuç olmaksızın karara uymayı reddedebiliyor. Birleşmiş Milletler'in daimî bir ordusu yok, sözleşme istisnai durumlarda güç kullanma potansiyelini öngörüyor. Ancak güç kullanmak üye ülkelerin başka bir üye ülkeye doğrudan asker göndermesini gerektiriyor.
Bu yılın başında Birleşmiş Milletler, güvenlik konseyinin daha temsili, demokratik ve hesap verebilir bir şekilde reform ve dönüştürülmesine yönelik taahhütleri içeren Gelecek Paktı'nı kabul etti.
yi Salı hariç hafta içi her gün dinleyebilirsiniz. Bizi ayrıca ’tan takip edebilirsiniz. Podcastlarımızı dinlemek ve bizi takip etmek için: