Avustralya’da protesto hakkının önünde büyüyen engeller

PALESTINE AUSTRALIA PROTESTS

Pro-Palestinian protestors gather to march the CBD streets in Sydney, Sunday, July. 20, 2014. (AAP Image/Nikki Short) NO ARCHIVING Credit: Nikki Short/AAPIMAGE

Avustralya'da yasalara saygılı bir şekilde proteste etmek gittikçe daha zor olmaya başladı. Uzmanlar demokratik haklarımızın yavaş yavaş yontulmasından korkuyor. Son yirmi yılda, federal, eyalet ve bölge parlamentolarında protestoları etkileyen en az 49 yasa çıkarıldı. Peki, Victoria hükümetinin antisemitizmi engellemeyi amaçlayan yeni protesto karşıtı önlemleri, barışçıl bir şekilde bir araya gelme hakkımıza yönelik ne tür bir kısıtlama getiriyor?


ÖNE ÇIKANLAR
  • Protesto hakkı, ülkenin modern başlangıcından bu yana Avustralya demokrasisinin temel direklerinden biri oldu. Protestolar sayesinde sekiz saatlik iş günü, kadınların oy kullanma hakkı, Avustralya yerlisi mülkiyet hakları ve evlilik eşitliği sağlandı. Ancak, geçen yıllarda Avustralya hükümetleri - hem eyalet hem de federal - protestocu haklarını kısıtlamak için onlarca yasa çıkardı.
  • 7 Ekim 2023'te Hamasın İsrail'e yönelik bir saldırısının yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmesinden bu yana, İsrail’in düzenlediği saldırılarda 45.000'den fazla Filistinliyi öldü ve bölgenin çoğu moloz haline geldi. Uluslararası Adalet Divanı Gazze’de olmaları olası bir soykırım olarak değerlendiriyor. Filistin halkıyla dayanışma için ülke çapında düzenlenen mitingler dizisi, Irak savaşından bu yana Avustralya'daki en büyük savaş karşıtı hareket haline geldi ve politikacılar bu konuda ne yapacakları pek bilemiyor.
  • Protesto hareketiyle beraber yükselen ve Yahudi ve Müslüman topluma yönelik mala Zarar verme, şiddet ve ayrımcılığın öne çıktığı bir akım da oluştu.
Bunun en şok edici örneklerden biri, birkaç hafta önce Melbourne'deki [[6 Aralık]] Adass İsrael Sinagogu'nun bombalanmasıyla meydana geldi ve şu anda olası bir terör olayı olarak soruşturuluyor. Saldırının ardından, Victoria Başbakanı Jacinta Allan, Filistin yanlısı hareket içinde antisemitizm ve nefretin geliştiğini iddia ederek bir dizi protesto karşıtı önlem önerdi.
Victoria hükümetinin hazırladığı yeni tasarının içinde, protestolarda yüz maskelerinin kullanılmasının yasaklanması, Avustralya hükümeti tarafından terör örgütü olarak listelenen grupların bayraklarının yasaklanması ve protestolarda kişilerin kendini bir yere bağlaması için yapıştırıcı ve kilitlerin kullanımının yasaklanması yer alıyor.

Avustralya Yahudi Konseyi İcra Üyesi Ohad Kozminsky, bu tür önlemlerin yangın bombası saldırısı gibi anti-semit olayları durdurmak için bir şey yapacağına inanmadığını söyledi.

Filistin Eylem Grubu'nun organizatörlerinden Amal Naser, Melbourne sinagoguna yapılan saldırının korkunç, ırkçı bir eylem olduğunu, ancak protesto hareketiyle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.

Yahudi cemaatindeki pek çok kişi, tüm Yahudi halkını, Gazze, Lübnan, Suriye ve Yemen'e yönelik son saldırılarında çok sayıda savaş suçuyla suçlanan İsrail devletiyle ilişkilendirmesinden de endişe duyuyor. Victoria hükümetinin böyle bir bağlantı yaptığından endişeleniyorlar.

Önerilen yasal önlemler arasında ibadet yerlerinin dışında protestoların yasaklanması da yer alıyor.

Ancak Kozminsky, dini kurumların protestolara karşı dokunulmaz hale getirilemeyeceğini söylüyor.

İnsan Hakları Hukuk Merkezi'nden David Mejia-Canales, Victoria'nın bu sert yaklaşımının, Avustralya'daki hükümetlerin son yıllarda protesto- haklarını kısıtlamaya yönelik attığı adımlarla uyuştuğunu söylüyor.

yi Salı hariç hafta içi her gün dinleyebilirsiniz. Bizi ayrıca ’tan takip edebilirsiniz. Podcastlarımızı dinlemek ve bizi takip etmek için:


Share