Öne çıkanlar
- İşletmelerin ayrımcı olmadıktan sonra kabul edecekleri müşteriler için bazı kurallar uygulamasına izin var.
- Aşı olmak isteyip aşı sırası gelmeyenlere ne olacak.
- Hukukçular, 2021’de aşı olmayanlara herhangi bir kanuni yaptırımın zor olduğunu söylüyor.
Avustralya’da aşı kampanyasının Şubat ortasında başlaması bekleniyor. Federal hükümet aşı olmanın zorunlu olmayacağını söylüyor. Ancak bu eyalet hükümetleri ve özel sektörün aynı tutumu alacağı anlamına gelmiyor.
NSW Başbakanı Gladys Berejiklian, geçen gün yaptığı açıklamada, aşı olmayanlara hizmet etmeyi reddeden müesseselere destek vereceğini açıkça söyledi.
Peki, kanunlara göre hükümetler ve işletmeler insanların aşı olmasını nasıl teşvik edebilir.
Başbakan Scott Morrison yetkileri dahilinde olsa bile insanları aşı olmaya zorlamayacağını açıkladı bile.
19’uncu yüzyılda Avustralya hükümeti çiçek aşısını zorunlu yapmıştı. Aşılama sayesinde de 1979’da çiçek hastalığı yok edilen ilk bulaşıcı hastalık olmuştu.
Çiçek aşısı örneği
Sydney Üniversitesi’nden Sağlık Hukuku ve Etik Profesörü Cameron Stewart, o dönemde insanların aşının ne kadar etkili olduğunun çok çabuk farkına vardıklarını ve o yüzden de bir süre sonra zorunluluğa gerek kalmadığını belirtiyor.
Mevcut aşıların sürü bağışıklığına izin verip vermediği bilinmiyor. Veriyorsa bile, sürü bağışıklığı için nüfusun yüzde 60 ila 70’inin aşı olması gerekiyor. Tartışmaların merkezinde de bu oran var.
Eğer özel sektör ve eyalet hükümetleri hizmetler ve işlerde aşıyı zorunlu hale getirirse, olmamanın bariz bir zararı olacak.
Bazı işlerde aşı olmak zaten zorunlu. Örneğin sağlık çalışanlarının her yıl grip aşısı olması gerekiyor. Mezbahada çalışanların Q fever adı verilen ve grip benzeri bakteriyel hastalığa karşı her yıl aşı olması gerekiyor.
Geçen yıl Qantas Genel Müdürü Alan Joyce da uluslararası uçuşlarda COVID-19 aşısını zorunlu hale getireceklerini söylemişti.
Profesör Stewart bu tür önlemlerin aşı olma oranını yükselteceğini düşünüyor.
Peki, işletmelerin aşı olmayanlara hizmet vermeme hakkı var mı?
Monash Üniversitesi’nden Anayasa hukuku uzmanı Doçent Luke Beck, genel olarak işletmelerin ayrımcı olmadığı takdirde giriş kuralları uygulama hakkı olduğunu söylüyor.
“Bir RSL kulübünün yakasız gömlek olmadan giremezsin veya terlikle giremezsin demesi gibi, genelde bazı kısıtlamalar kabul edilebilir,” diyor.
Ancak maske yasaklarında da benzer engeller vardı. Sağlık nedenleriyle maske kullanamayanlara çeşitli rahatlıklar tanındı.
Doçent Beck bir başka sıkıntının da henüz aşı olmayanlara sınırlamalar getirmeden önce aşı olmaları için tanınan süre olduğunu söylüyor.
“Maskelerde en yakın dükkâna gidip alabilirsiniz ancak aşıyı aynı rahatlıkta olamayacaksınız” diyor. Aşı kampanyasının uzun süreceğini ve herkesin aşı olması için aylar geçeceğini söyleyen Beck, aşı olmazsan giremezsin türü kuralların teoride kulağa iyi geldiğini ancak pratikte herkesin aynı anda aşı olmayacağının farkına varılması gerektiğini söyledi. İşletmelerin bu tür kuralları uygulamaya hemen başlayamayacağını belirtti.
NSW, Queensland ve Victoria’da yaşayanların sürekli güncellenen sağlık bakanlıklarının riskli bölgeler listesini takip etmeleri tavsiye ediliyor.
Avustralyalılar diğer insanlarla aralarında en az 1.5 metrelik bir mesafe koymalı. Federal hükümetin sunduğu son bilgilere göre Koronavirüs belirtileri hafif sağlık sıkıntısıyla zatürre arasında değişebiliyor. Semptomlar arasında yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve nefes darlığı var. Virüsü kapmış olabileceğinizi düşünüyorsanız, doktorunuzla irtibata geçin, kliniği ziyaret etmeyin. Veya 1800 020 080 numaralı telefondan ulusal Koronavirüs Sağlık Bilgi Hattı’nı arayın. Nefes almakta zorlanıyorsanız veya bir acil sağlık sıkıntısı yaşıyorsanız, 000’ı arayın. Koronavirüs hakkında haberler ve en son haberler için SBS Türkçe’nin ziyaret edin. Ayrıca, Türkçe konuşanlar için özel olarak hazırladığımız da izleyebilirsiniz.